SON DAKİKA
Hava Durumu

Moda fotoğrafçılığı

Günümüzde birçok kişinin hobisi olmaya başlayan fotoğrafçılık E- ticaret ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla bu alana olan ilgide artış oldu. Lakin fotoğraf çekmek farklı fotoğrafçı olmak farklı. Her deklanşör basan fotoğrafçı olmuyor. Fotoğraf kompozisyona değişik açıdan bakabilme ve organizasyon işidir.

Haber Giriş Tarihi: 07.01.2024 16:46
Haber Güncellenme Tarihi: 07.01.2024 20:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursa5n1k.com
Moda fotoğrafçılığı

Fotoğraf çok çeşitli yerlerde ve çeşitli amaçlarla karşımıza çıkar. Gazete, dergi ve kitap, bildirişim panolarında, internet ve televizyonda; haber, reklam, belgesel, sanat fotoğrafları görüyoruz. Yayın yeri ve amacı ne olursa olsun her fotoğrafın bir konusu, mesajı ve ulaşmak istediği izleyici kitlesi vardır.

Fotoğrafçının teknik ve estetik bilgi seviyesi, sezgileri ve tecrübeleri, fotoğrafı oluşturmasındaki başarısında başlıca etkendir. Teknik bilgi ve becerisi yanında kompozisyon bilgileri, görüntüyü organize etmesinde çok önemli rol oynar. Fotoğrafın dilini oluşturan görsel öğeleri, tasarım ilkeleri doğrultusunda kullanarak fotoğraflarında sadeliğe ve belirginliğe ulaşabilir. Fotoğrafın görsel öğelerini; ışık ve gölge, çizgi, form, doku, renk, ton değerleri, hareket ve perspektif, tasarım
ilkelerini ise; ritm, uyum, kontrastlık, denge, üstünlük ve bütünlük olarak sıralayabilir ve inceleyebiliriz.

Fotoğrafçının işi görmek ve göstermektir. Önce fotoğrafçı, iyi bir izleyici olmalıdır. Çevresinde, herhangi bir kişinin dikkatini çekmeyen detaylar onun için önem taşır. Çok görerek, çok araştırarak, çok fotoğraf çekerek tecrübe sahibi olabilir ve başarıya ulaşabilir. Bunları kendi bünyesinde birleştiren Azerbaycanlı moda fotoğrafçısı Aliabbass Hasanli ile bir araya gelerek Bursa 5N1K okuyucuları için fotoğrafçılık ve moda fotoğrafçılığını konuştuk.

İlk ne zaman fotoğraf çekmeye başladın? Neden fotoğraf? Neden moda fotoğrafçılığı?

Ben fotoğraf çekimine ilk, 12 yıl önce profesör doktorun çekimiyle başladım.  O zaman kendimi bu alanda daha ilerleyeceğimi fark ettim.  Bu amaçla, 2014 senesinde Türkiye’ye geldim.  2017 2018 yılları kariyerim için büyük bir atılım oldu. Aynı zamanda Avrupa’da  eğitim serüvenim başladı.  Bu da güzel başlangıçlara sebep oldu.  Uluslararası markaların çekimlerini yaptım. Elle Magazinde çalışmalarım oldu.  Ekibimle Formule1 çekimini yaptım.  Bu da kariyerimde altın yıldız eklenmiş oldu.  Formule1 çekimleri beni çok heyecanlandırmıştı. Çünkü arabalar tutkulu olduğum bir alan. Moskova’ya 2018 senesinde Rayllı festivali gerçekleştirildi.  Bu festivaldeki çekimi 12 kişilik ekibimle  gerçekleştirdik. Bir haftalık çalışma sürecinde inanılmaz görüntüler çıktı.

Sen aslında Azerbaycan Türklerindensin. Üniversite yıllarında Türkiye’ye geldin.  Türkiye ye geliş nedenin nedir? Niçin Türkiye?  Sonuçta Türkiye fotoğrafçılıkta çokta ileride değil.

Elbette. Bunu kafama koyarak yola çıkmadım. Ailem beni Polonya’ya gönderecekti. Şöyle düşündüm; ‘dili dilimizde, dinin dinimizde olan bir ülkeyi tercih etmek daha doğru olur’ diye. O yüzden Türkiye’yi tercih ettim.  İkinci bir neden de Türkiye’den Avrupa’ya açılmam daha kolay olur. Ki öylede oldu.

Eğitimden çok eğitim veren kişi önemli

Azerbaycan’a dönmek gibi bir planın var mı?

Azerbaycan’a için şuan bir şey söylemek için çok erken. Büyük konuşmakta istemiyorum. Ama orayla da bağlantım var. Orada da çalışmalarım sürüyor.

Üniversite de gazetecilik okutun dışardan da eğitimler aldın. Bu işte eğitim çok önemli mi? yani eğitim işin tam olarak ne kadarını kapsıyor?

Bu alanda ilerliyorsanız, eğitimden önce, eğitimi kimden aldığınız önemeli. Bu tip şeylerin örneğini biz çok gördük. Eğitime gittik orada istediğimiz sonucu alamadık. Biz kendi düşüncelerimizi yükselttiğimiz için karşımızdaki kişiyi de öyle düşünüyoruz. Gidiyoruz istediğimiz sonucu alamıyoruz. O yüzden ben eğitimi almak için çok araştırdım ve bana göre en uygun eğitimi veren yer, Londra’ydı ve Londra’ya gittim.  

Bu alanda birçok eğitim aldın. Eğitimlerin nelerdi?

Renk eğitimini Rusya’dan aldım.  Genel çekim ve teknik eğitimini Londra’dan aldım.  Atina’dan da bazı eğitimler aldım.

Her şey dijital olacak. Tamamen simülasyon geçiliyor. 

Moda fotoğrafçılığına dönecek olursak. Moda fotoğrafçılık olsun ürün fotoğrafçılığında olsun yöneticiler, çalıştığın manken varsa manken gibi dış faktörler işin içine giriyor. ‘Olmadı bir daha ya da böyle değil böyle olsun’ gibi. Bu anlamda kendini ne kadar özgür oluyorsun?

Marka sana her şeyini havale ediyorsa birçok şeyi senden bekliyor demektir. Ki onları da sen yönlendiriyorsun.  Örneğin,  Elle Magazinde çekim yaptığın zaman;  Elle magazine göre çekim yapman gerekiyor. Sen kalkıp orda Elle Magazinin konseptinin dışına çıkamazsın. Yani yönlendirmenin de bir sınırı var. Ben uçuk kaçık bir şey istiyorum diye yönlendirme yapamazsın. Onlarında acısından da bakarak uygun bir şey yapman gerekiyor.

Firma ile sen ortak bir payda da mı buluşuyorsunuz?

Şöyle söyleyeyim; bütün dergilerin çalışma prensiplerini biliyorum. Çoğuyla çalıştım ve bir birine de benziyorlar. Öyle olunca da otomatik olarak kendini ona göre aralıyorsun. Onlarda sana güvendiği için problem çıkmıyor.

Bir duruşları bir imajları olsun

Bir problem çıktığında nasıl çözüyorsun?

Genelde markalarda böyle problemler çıkmıyor.  Çünkü markalar kiminle çalıştığını biliyorlar.  Kendilerinin de nasıl çalıştıklarını bildiğim için her türlü eşitlilik var.  O tarz problemler bilinmeyen markalarda çıkıyor.  Bu zamana kadar hiç problem yaşamadım.  Öyle bir durumu gördüğümde kibarca ret ediyorum.

Bugün baktığımızda birçok kişinin hobisi şekillinde fotoğrafçılık.  Fotoğrafçılık nereye gidiyor?

Tamamen dijitale evriliyor.  Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de tamamen simülasyona geçiş yapılmış olacak.  Yani sizin bir kopyanız var; her şeyi o yapıyor. Tamamen grafik tasarım,  3D boyutlama. Hatta 3D boyutlamanındı ötesine geçmeyi planlıyorlar.  Şuan onun üzerinde çalışıyorlar. Ama tamamen ful dijital olacak.

Yani fotoğrafçılık bitecek mi?

Ona doğru gidiyor. Dergiler bile dijital olacak.  Dergi alıyoruz ya artık o derginin içinde olacağız. Bilim  kurgu gibi olacak.  Bir çekim alanı hayal ediyorum. Artık hayal etmeyeceğim; orada olacağım. Dümdüz bir çölde çekim yapmayı planlayayım; artık simülasyonla yapabileceğim. Yurt dışında bunun şuan uyguluyorlar. Türkiye de olsun, bizim topraklarda olsun doğal fotoğrafçılık yöntemleriyle ilerliyorlar.  Bunun en büyük etkeni ekonomi. Yani sanal stüdyoya oluşturmak için ciddi bir finansal gerekiyor. Çünkü bu çalıştığımız programlar ucuz değil.

Yeni başlayan kişilere önerilerin nedir?

Bu işi yapan kişilerin kendisine özgür bir imajı, bir duruşu olmalı. O farkıyla kendini ifade etmeli. Eğer bunu yapabiliyorsa doğru yoldalar. Eğer bunu oluşturamayıp bir sürü akımla gidiyorsa kesinlikle alternatif bir meslek seçmeli. Benim yıllardır tecrübe etiğim bu. Kendilerine has bir bakış acısı oluştursun ve onu uygulasın. Onu öne çıkaracak basit bir iş yapacak olsa bile. Bir konuda bilgin varsa, bilginde de öde özgüvenin varsa; başarılı olursun.  

BURSA5N1K

M. SERKAN YAVUZ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.